Not: Aşağıda okuyacaklarınız STEM ile ilgili kalıcı bilinç kazanımına yol açabilir.
STEM ile ilgili önemli ve ilkleri kapsayan bir dizi çalışmaya (merak edenler için adres: www.stemokulu.com) imza atmış bir kişi olarak meydana gelen gelişmeleri hayretle, kızgınlıkla, endişeyle ve üzüntüyle izliyorum. Aslında bu yazıyı çok önce yazacaktım ancak her konuda uzmanlardan bir türlü fırsat kalmadı. Söyleyeceklerimiz elbette çoktu çünkü STEM ile ilgili neredeyse bütün alanlarda çalışma yaptık. Bir kaynak okuyup ahkâm kesenlerden olmadık. Bizim felsefemiz Mevlana’dan gelen had bilmedir. Araştırmalarımız, yaptıklarımız ve yayınlarımızla konuşmayı tercih ediyoruz. STEM ile ilgili iyi niyetli çalışan herkese saygımız var. Ancak bu işin doğru yapılmasının önemini kavramış bir kişi olarak bildiğimiz doğruları dosdoğru bir şekilde söylemek zorundayız.
Türkiye’ye özgü davranışlardan birisi kulaktan dolma bilgilerle bilirkişi gibi konuşmaktır. Bunlar okudukları ile uzman olurlar, yaptıkları ile değil. Önemli olan yapmak değildir zaten, konuşmaktır. Her çiçeğe konan arılar gibi yeni bir paradigma ve modeli sahiplenen bu kişilerin amacı bu paradigma ve modelleri kullanmaktır. STEM yaklaşımı da son zamanlarda bundan nasibini acımasızlıkla almaktadır.
Öncelikle STEM’in ne olduğunu kısaca anlatalım. STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematichs) eğitimi fen ve matematik gibi temel bilimlerin, mühendislik ve teknolojinin sağladığı uygulama olanaklarıyla entegre edilerek öğretilmesini içeren ve okul öncesinden yüksek öğretime kadar tüm seviyeleri kapsayan bir eğitim yaklaşımıdır. 21. yüzyılda dünyadaki en önemli paradigmalardan birisi olan STEM eğitimi teorik bilgilerin ürüne dönüştürülmesi ve 21. YY. becerilerinin kazanılması açısından büyük önem teşkil etmektedir. STEM eğitimi ile disiplinler arası bir öğrenme sağlanmaktadır. STEM eğitimi, ekonomik olarak ilerlemeyi, bilgi ve bilişim çağını yakalamış yaratıcı liderler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. STEM eğitiminin ulusal eğitim sistemine entegre edilmesi; yaratıcı, üretken ve 21. YY. becerileri ile donatılmış yeni nesiller yetiştirilmesine olanak sağlayacaktır.
STEM adına yapılan hataları ise şöyle özetleyebiliriz:
1- STEM etkinlik sanılıyor ve her etkinlik yapan STEM yaptığını düşünüyor.
2- (Setlerle) Robotik yapanlar STEM yaptığını sanıyor, STEM’in robotik setlerle yapılabileceği algısı yerleştiriliyor. STEM setleri diye robotik setleri pazarlanıyor.
3- STEM bir yaklaşım olmaktan ziyade öğretme tekniği, model vb. görülüyor.
4- Kodlama çalışanlar STEM yaptıklarını sanıyorlar.
5- Maker yapanlar STEM yaptığını sanıyorlar.
6- Fen deneyleri yapanlar STEM yaptıklarını düşünüyor.
7- STEM bütün ülkelerde uygulanıyor sanılıyor.
8- ABD için ortaya konan işgücü istatistikleri Türkiye için sanılıyor.
9- Medyada STEM adına yapılan hatalı ve mantık dışı haberler çıkıyor.
Nereden başlanmalı bilemiyorum!
Son zamanlarda gazetelerde ve medyada çıkan haberlerin hangisini düzelteceğimizi şaşırdık. Doğru olmayan, mantıksız ve STEM gibi şu anda dünyada önde gelen yaklaşımlardan birisini aslında daha ortaya koymadan mezara gömen haberleri şaşkınlıkla izliyoruz. STEM’le ilgili hiçbir çalışması olmayanların STEM’i nasıl rant aracı olarak kullandıklarını kızgınlıkla izliyoruz. Bir anda herkesin STEM’ci olduğunu görüyoruz. Aynı eğitim teknolojilerinde olduğu gibi STEM’i de daha yolun başında abartıp elbirliğiyle öldürmeye çalışıyoruz. STEM’den başka hiçbir şey sanki öğrencilerin öğrenmesini sağlamıyormuş gibi davranıyoruz. Durum pek iç açıcı değil. Daha önce Ece Karaboncuk ve Müge Arda’nın EGTyayın adlı programında söylediğimiz gibi STEM Türkiye için bir umut olmaktan çıkıp bir sorun haline gelmeye başlamıştır. Elbette ilerleyen zamanlarda STEM çiçeklerinde bal kalmayacak. O zaman arılar başka çiçeklere gidecekler. İşte o zaman STEM adına doğru işler ön plana çıkacaktır.
STEM bir etkinlik değildir. STEM eğitimi sırasında etkinliklerden faydalanılabilir ancak tek başına bir etkinliği STEM olarak adlandırmak mümkün değildir. Etkinlikler STEM’in bir parçasını oluşturur. Her etkinlik de STEM içerisinde yer alamaz. Etkinliklerden önce hedef davranışların kazanımına yönelik öncül çalışmalar yapılmalıdır. Ancak çoğu kişi etkinlik yaparak, üstelik bunu planlamayarak STEM yaptığını düşünüyor. STEM bir süreçtir. Bu süreç bir plan dâhilinde gerçekleştirilebilir. Bu süreç içerisinde etkinlikte var, başka uygulamalar da. Biz yaptığımız çalışmalarda işin süreç kısmına daha fazla önem veriyoruz. Etkinlik ikinci planda. Bizim için önemli olan öğrencinin süreç sonunda hangi fen ve matematik kazanımını ve 21. yüzyıl becerilerini elde ettiği. Ayrıca ne ürettiği. ABD ve bazı ülkeler laf olsun diye STEM yaklaşımına önem vermiyorlar. Üretim 21. Yüzyılda çok önemli. Üreten ülke liderlik eder. Ancak görüyoruz ki: STEM yaptıklarını düşünenlerin çoğunluğu sadece etkinlik yapıyor. STEM içerisinde proje tabanlı öğrenme, problem tabanlı öğrenme, sorgulama tabanlı öğrenme gibi öğrenme modelleri mevcut. Ancak eğitim teknolojilerinde olduğu gibi hep etkinlik kısmı ön plana çıkarılıyor. Bunun pedagojik tarafı geri plana atılıyor. Hiçbir fen ve matematik kazanımına yönelik çalışma yapılmadıktan ve üretmedikten sonra onun adı STEM olmuyor.
Ülkemizde popüler olan yaklaşım, model ve tekniklere baktığımızda STEM, Maker, Kodlama ve (setlerle) Robotik’in öne çıktığını görüyoruz. STEM ve Robotik’in rant amaçlı olarak aşırı şekilde kullanıldığını ve özellikle Robotik’in STEM olarak kullanılmaya çalışıldığını endişe ile izliyoruz. Robotik eğer bilim, matematik ve mühendisliğe yönelik olarak kullanılırsa STEM olabilir. Boston Dynamics gibi robotlar üretirken STEM yapmanız şart (Ne demek istediğimi soranlar Youtube üzerinde Spot adlı robot hayvanı inceleyebilir). Gördüğümüz birçok robotik denilen uygulama STEM değil. Hatta robotik denilen uygulamalar robotik bile değil. Son zamanlarda okulumuzda STEM yapacağız ya da yapıyoruz diyenler robotik denilen setler ile STEM yapmaya çalışıyor. Beni Türkiye’nin her tarafından arayan kişiler ister istemez umutsuzluğa kapılıyor. Ben de hep şunu söylüyorum: STEM bir yönergeye dayanan, bir puzzle parçasını birleştirir gibi yapılan setlerle değil, her türlü malzemeyle yapılabilir. Basit ve atık malzemelerle de. STEM yapmak için bir bütçeye bile gerek yok. Robotik STEM’in içerisinde doğru bir şekilde yapılandırılabilirse STEM eğitimini gerçekleştirmek için kullanılabilir. Biz kimseye piyasada satılan robotik denilen setleri almayın demiyoruz. Ancak bu setlerle STEM yapılır algısını yerleştirmeye çalışırsanız bunun karşısında oluruz. Bu setleri küçük yaşlarda dikkatli bir şekilde ve yine fen ve matematik hedef davranışlarına yönelik olarak kullanabilirsiniz. Ancak kullanmak bir zorunluluk değil. STEM eğitiminde aslolan fen ve matematik eğitimidir. Ancak Türkiye’de maalesef fen ve matematik eğitimi dışındakiler ön plana çıkarılmaya çalışılıyor. Türkiye’de iflah olmaz bir şekilde tıpkı eğitim teknolojilerinde teknoloji kullanımının ön plana çıkarılması gibi STEM’de de teknoloji daha fazla ön plana çıkarılıyor. Çıkarılıyor ama ön plana çıkarılan teknoloji üretimi değil teknoloji tüketimi. Eğer robotik setleri satmak istiyorsanız bunun reklamını robotik seti diye yapmak lazım, STEM diye değil! İnsanları yanlış yönlendirmemek lazım.
Yanlışlardan birisi de STEM Laboratuvarı diye Robotik set laboratuvarları kurulmasıdır. (Doğrusu nasıl olur diye soranlar İstanbul Aydın Üniversitesi STEM laboratuvarını ziyarete gelebilir). STEM laboratuvarlarının robotik setlerden oluştuğunu düşünenler ya öyle sanıyor ya da öyle sanılmasını istiyorlar. Robotik set satıcıları ise öyle bir algının yerleşmesi üzerine çalışıyor. Robotik setleri STEM’e neden hizmet etmiyor sorusuna cevap verecek olursak: STEM’in amacı fen ve matematik kazanımları ile 21. YY becerileri denilen becerileri elde etmek. Siz öğrencilere puzzle’ın parçalarını birleştiren yönergeleri verirseniz eleştirel düşünmelerine ve yaratıcılıklarını kullanmalarına izin vermiyorsunuz. Yönerge vermeseniz bile parçaları sadece bir bölüme uygun olan parçaları birleştirerek ne kadar yaratıcı olabilirsiniz. Yaratıcılığı sınırlıyorsunuz, eleştirel düşünmeyi sınırlıyorsunuz ayrıca hangi fen ve matematik kazanımını sistematik biçimde öğrettiğiniz belli değil. Nerde 21. YY. becerileri? Biz bunları söyleyince tepki veriyorlar. STEM son derece maliyetsiz bir yaklaşım aslında. Bu iş hazır setlerle olur anlayışı yanlış. Basit ve atık malzemelerle de STEM yapılabilir. Biz bunun yöntemini gösteriyoruz. Ancak insanlarda beklenti “teknoloji kullanmadan STEM olmaz”. Beklenti böyle olunca hayal kırıklığına uğrayabiliyorlar. Birçok kişi de mutlu oluyor, STEM’in kolay ve uygulanabilir bir yaklaşım olduğunu öğrenince.
Bazı robotik ve programlamaya yönelik setler STEM eğitiminde kullanılabiliyor. Bunlar yaratıcılığa ve eleştirel düşünmeye birçok robotik setten daha fazla fırsat veriyor. Arduino vb. Ancak bunları da fen ve matematik eğitimi hedef davranışları için kullanmadıktan sonra STEM yapamazsınız.
Maker çalışmaları yapanlar da STEM yaptığını sanıyor. Ancak Maker da STEM değil. Maker ile yapılanlar ancak ek bileşenlerle STEM’e dönüşebilir. Maker yapıyorsanız Maker, STEM yapıyorsanız STEM, Robotik yapıyorsanız Robotik, Kodlama yapıyorsanız kodlama demeniz gerekiyor. Robotik, kodlama ve maker yapıp STEM yaptığınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Kodlama da STEM eğitiminin içerisinde kullanılabilir. Ama sadece kullanılabilir. Kodlama yapıp adına STEM dememek lazım. Biz kodlamayı da fen ve matematik hedef davranışlarına göre yapıyoruz.
Deney yapanlar bile STEM yaptığını sanıyor. Deneyler özellikle fen eğitiminde çok kullanılıyor. Biz deneyleri STEM eğitiminin içerisinde kullanabiliyoruz. Ancak sadece deney yaptığımızda STEM yapmış olmuyoruz. Scientix denilen projede sunulan STEM araçları bile STEM değil. Fen eğitimi yapılıyor ancak adına STEM deniliyor.
Bütünleşik STEM şu anda dünyada hiçbir ülkede başarılmış ve uygulanabilmiş değil. Gözümüzün önünde iyi örnekler var. Bu örneklerin çoğaltılması lazım. Bu örnekler iyi bir eğitimle çoğaltılabilir rastgele çalışmalarla değil. Hele hiçbir çalışması olmayıp bu işi rant olarak görenlerle değil. STEM’in uygulanabilmesi için öncelikli konu öğretmenlerin eğitilmesi ve STEM’e yönelik bir müfredat. Pilot çalışmaları yapılmadan tepeden inme bir şekilde STEM eğitimine geçilemez. STEM eğitimine geçmek çok zor değil ancak üzerinde çok çalışılmasında fayda var. Aksi takdirde STEM popülist politikalarla daha uygulanmadan çöpe atılabilir.
Medyada yazı yazanlar her konuda uzmanlara değil, STEM eğitimine yönelik çalışmaları olan kişilere danışmalı. Medyaya da bilgi ve medya okuryazarlığı eğitimi şart! Deniliyor ki: “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu kez müfredatı değil öğretme metodunu değiştirecek. ABD, Finlandiya ve gelişmiş ülkelerde uygulanan STEM modeli ile öğrenciler, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematiği aynı anda öğrenecek. Yeni yöntemin en belirleyici özelliği ise soruyu öğretmenin değil öğrencinin soracak olması.” Şaka gibi. STEM bir öğretme metodu değil. STEM ABD, Finlandiya gibi gelişmiş ülkelerde uygulanıyor da değil. Özellikle ABD’de buna yönelik ciddi devlet politikaları var ama başarıyla uygulanabilmiş değil. Finlandiya ile STEM’in ilgisi bile yok. Diğer gelişmiş ülkelerde de. STEM ile soruyu öğrencinin sorması arasında bir bağlantı yok. Bu yapılandırmacı yaklaşımının içerisinde zaten var.
Medyada çıkan haberlerde Türkiye 2030’da STEM alanlarında en çok mezun veren ülkelerden birisi olacak deniliyor. % 1.5 ile mi? Yani bir milyon mezundan 15 bini STEM alanı mezunu olacak! Böyle mi dünyada en çok STEM mezunu veren ülkelerden birisi olacağız? Nasıl bir değerlendirme bu? Türkiye’de STEM eğitimi ile ilgili araştırmalarımız biraz okunsa (bakınız stemokulu.com) böyle mantıksız değerlendirmelere gerek kalmayacak. Eleştirel düşünme, sorgulama şart! Başka bir haber diyor ki Türkiye’de 2010-2020 yılları arasında STEM iş alanları % 14 büyüyecek. O ABD’de geçerli diyorsunuz size inanmak istemiyorlar.
STEM’den bir mucize beklemeyin! Çok yönlü ve boyutlu düşünmek zorundayız. Biz STEM yaklaşımının doğru uygulanmasının Türk eğitim sistemine olumlu etkiler yapacağını düşünüyoruz. Ama STEM’i eğitim sistemini tek başına kurtaracak bir yaklaşım olarak görmüyoruz. Kısacası STEM’e inanıyoruz, doğru uygulanmasının şart olduğunu düşünüyoruz. Ama STEM’i tek kurtuluş yolu olarak görmüyoruz.
Aslında düzeltilecek o kadar çok şey var ki! Neresini düzeltseniz elinizde kalıyor.
Son sözüm: STEM’i rahat bırakın!
Yrd. Doç. Dr. Devrim Akgündüz
İstanbul Aydın Üniversitesi
Eğitim Fakültesi
BÖTE Bölüm Başkanı
Twitter: @devrimakgunduz
www.stemokulu.com