Bilim ve Teknoloji Politikası

Bugün Çin’in ve Çinli şirketlerin inovasyon konusunda ne denli yol kat ettiğini görmekteyiz. Yapay zeka, kuantum işletim sistemi, 5G internet… Türkiye veya ülkedeki şirketler neden bir kritik ürünü üretenlerden biri olamasın, bilimsel ve teknolojik sahada küresel çapta kendine bir yer bulamasın? Bu yazıda mevcut çabalar ve konular hakkında ifade edilecek bir şey olmayacak. Daha çok temel konuları bulacaksınız. Bu bir liderlik ve politika, ama sonuçta refah ile güvenlik konusudur. Bilimsel ve teknolojik alanda geç kalmak asla kabul edilecek bir konu değildir. Teknoloji yaratmak nasıl olur? Bu konu neden önemli?

Liderlikte Fırsat Avcısı Olmak

Her ne kadar bu kadar açık dile getirilmese de liderlerin özelliklerinden biri de fırsat avcısı olmaktır. Hangi fırsatları yakalarlar ve kullanırlar? Sıralayalım: Jeostratejik, Bilimsel ve Teknolojik, Ekonomik, Politik.

Bunların tümünü aynı anda uygulayan ve yöneten lider diğerlerine göre daha başarılı olur. Bir adım daha ileri gidelim ve diyelim ki bunların bütününü uygulayan ve yönetenler arasında hangisi öne çıkacak, bu durumda biz ne göreceğiz? Evet, esas konu bu işte. Günümüzde fırsat avcısı liderler için, sihirli bir silah olan bilim ve teknolojide ne yapıyor, hangi somut fırsatlara yönelmiş, ona bakılır. Dolayısıyla 21. YY. lideri bir vizyonerdir ve sorumluluk alanında inovasyonu yerleştirir ve yönetir, son olarak küresel güç hiyerarşisinde bir değer gören kişidir.

Siz hızlanırken rakipleriniz de hızlanıyorsa ne yapmalısınız? Sıçramak. Kimler sıçrama yapma potansiyeline sahiptir? Fırsatları görebilenler, yaratabilenler. Fırsatlar kimin için daha belirgindir? Hazırlıklı olanlar, özgün düşünce sahipleri, ufku ve iradesi olanlar için. Bugün bir şirket veya devlet için gerekli sıçrama hangi alanda mümkün olur? İnovasyon.

Bilgi Çağı öncesinde liderin güç hiyerarşisinde bir değer olabilmesi için savaş kazanması, toprak işgal etmesi, ekonomik gücü elinde tutması gibi başarıları ölçü olmaktaydı. Fakat şimdi durum değişti. Lider, kritik teknolojilerin elde tutulması gibi somut bir bilimsel güç ile ölçülür oldu. Şöyle düşünmek lazım, lider vasıflarından biri olan insanlık adına öğretmenlik konusunda bugünün lideri eğer bir inisiyatif sahibi olacak ise bu nedir? İşte bu alan bugün küresel çapta bilim ve teknoloji alanında inisiyatif sahibi olmakla ölçülmektedir.

Türkiye İçin Bilimsel ve Teknolojik Ölçü

Bugün Türkiye kuşkusuz belli bir seviyededir. Özellikle jeostratejik ve politik fırsatları yaratabilen ve kullanabilen bir ülkedir. Ekonomik hamleler için daha kat etmesi gereken bir yol vardır. Ancak bu konuda yapacakları için de asıl eksik alanı bilimsel ve teknolojik konularla açıklanabilir. Eğer bilim ve teknolojide küresel çapta inisiyatif sahibi olunur ise ekonomik alanda da olması gereken yeri yakalayabilecektir. Bu durumda doğru formül bizi doğrudan bilimsel ve teknolojik alana hapsetmektedir.

Bunun için, temeli Türkiye’nin gücüne dayalı olarak yenilik yaratma kabiliyetinin artırılması şarttır. Türkiye’ye özgü yenilik yaratma yolu nedir? Bu husus asla benzeyerek, benzeterek, kullanarak kazanılacak bir yolla ve kapasiteyle tarif edilemez. Yol nedir? Olması gereken ölçüde inisiyatifle hareket etmek ve öne geçmeyi sağlayacak somut ürünü yaratmak, bunun üzerinde kararlılık sağlamak.

Robot teknolojilerinde Çin ve Japonlar, 5G teknolojisinde Çin, Yapay Zekâ teknolojisinde Çin ve ABD, Kuantum İşletim Sistemi teknolojisinde Çin, Bulut Bilişim teknolojisinde Çin ve ABD öndedir. Bakın sürekli Çin’i sahnede görmekteyiz. Çin buralara nasıl ulaştı? Belirtilen alanlarda bir fırsat olduğunu tespit ederek bu söylediğimiz bilimsel ve teknolojik kararlılığı 2010’ların başından itibaren göstererek ulaştı. Liderleri Xi Jinping’in bütün vurgularında bu inovasyon konuları vardır ve bir sistem inşa etmede öncü olmuştur. Bugün Çin, 2020’ye gelirken, hangi teknolojik konularda küresel belirleyici olduğundan emin bir şekilde hareket etmektedir. (Ekonomide kendine özgü durumları başka bir tartışma konusudur.)

Çin 2010’ların başında bir yola girdi ve 2020’ye gelirken bir kararlılık testinden geçti ise Türkiye için de bir tespit yapmak doğru olmaz mı? Eğer Türkiye küresel güç olma hedefine sahip ise bunu mutlaka yapmalıdır. Biz de tam bu noktada olduğumuzu işaret etmek isteyenlerdeniz. Eğer 2020’lerin başında bilim ve teknolojide doğru adımlar atılır ve hangi ürünlerle küresel inisiyatif elde edilir diye bir çıkarım yapılırsa örneğin 2050’lerde nerelerde bulunulabileceği de gerçek bir hesaba dayandırılabilir. Bu amaçla Türkiye fırsat avcısı bir liderlik anlayışıyla asıl konu üzerinde olmak zorundadır.

Türkiye’nin avantajı ne? Vasıflı insan kaynağı, sistemli olmak, kararlılık, iyi planlama ve yönetme başarısı gibi şeyler mi? Sadece bir yol veya güzergâh üzerinde olması mı? Gelen geçenden bir şeyler öğrenme pratiği mi? Gerçek olan nedir, evvela bunu iyi belirlemekte yarar vardır.

Şöyle bir örnek düşünce üzerinde duralım. Türkiye 3T gücüne güveniyor. Nedir bu 3T? Tarım, Turizm ve Ticaret. Bu alanlarla Türkiye küresel liderlikte ne yaparsa başkalarını bağımlı kılabilir? Bu 3T alanlarında bilimsel ve teknolojik bağımlılık sağlayacak küresel ürünümüz var mı? Peki, şimdiden belirlenmiş bilim ve teknolojik özgün bir planımız ve projemiz var mı? Konuya işte böyle bakmak gerekiyor.

Başka bir örnek verelim: Konu yeni bir sahada üreten olmak ise ne düşünülebilir. Bugün bütün dünyayı kendine bağımlı kılabilecek gelişmiş bir çalışma alanı ne olabilir? Yine örnek bu, küresel vizyonda yeri olan uzay konusunda çözüm ve yaklaşım bakımından boş bir saha varsa ve bir arayış sürüyorsa, buraya yönelmek gerekebilir. Neden olmasın? İşte size insanlık adına büyük bir adım! Unutmayalım, tarihte uçanlar ilk bu topraklardan çıktı. Şöyle bir slogan atalım ortaya: Fırsat avcısı, başını kaldır ve yıldızlara bak!

Sacayağı: Gerekenler

Bilimsel ve teknolojik alanda liderlik için pratik bir anlatım sunabilmek adına bir sacayağından söz etmemiz gerekmektedir. Bu sacayağının bacakları liderlik, vasıflı insan ile altyapı ve sistem olmaktadır. Bundan önceki paragraflarda liderlik konusunu işaret etmiştim. Altyapı ve sistem ihtiyaçları ve asıl konu olan vasıflı insan gücüne bakalım.

Altyapı ve sistem ihtiyaçları:

  • Küresel inovasyon kaynaklarını kullan.
  • Geleceğin ihtiyaçlarını belirle ve buna göre planlama yap. Küresel ölçekte kapsayıcı bir bilimsel alana yatırım yap, buna ilişkin bir merkez kur, teçhizat üret ve insan gücü tanımı yap.
  • Kritik teknoloji tedarik programı kur.
  • Yeterli altyapını dinamiklerini ülke, halk, piyasa ihtiyaçlarına göre bütünleştir; bilimsel araştırma, deney ve geliştirmeyle yaygınlaştır ve uygulamaya sok; inovasyonu büyümede gerçekleştir, yapısal engelleri kaldır, zincirin halkalarını birbirine bağla.
  • Bilim ve teknoloji doğal habitatında doğar, büyür ve meyve verir, yapay reformları kabul etmez. Dolayısıyla doğal yaratıcılığın önündeki bütün yapısal engelleri temizle; devlet-piyasa ilişkisini düzenle, bilim ve teknolojiyi ekonomik ve toplumsal yapıya kaynaştır.
  • Endüstrinin, ekonominin ve ülke dinamiklerinin bilim ve teknoloji sayesinde yerleşebileceği bir ortamı hazırla; bu maksatla bütün kanalları açık tut, reformlara canlılık kat, bir milli inovasyon sistemi kur ve hızlanmasını sağla.
  • Reformda stratejik planlamayı, kaynak kullanımını, performans ölçütlerini, yönetici fonksiyonunu kapsa; endüstri, araştırma merkezleri ve öğretim kurumların ilişkisi ve işbirliğini yoğunlaştır; yeniliklerin hızla üretime dönüşmesini takip ve kontrol et.
  • Milli kaynakları, sermayeyi, endüstriyi, inovasyonu ve halkı birbirine bağla, buna bir milli stratejik hedef ve kazanım belirle. Teknoloji konularını ele geçtikçe; ileri, kritik, genel ve toplumsal olacak biçimde sınıflandır, öncelik ver, buna dönük gelişmeleri takip et ve milli öncelikli bilimsel plan konusunu belirle. Bu plandaki bilimsel konuların uluslararası değerini tespit et, küresel çapta sıçrama sağlayan konuya yönel.
  • Ürün, marka, sektör, organizasyon ve ticaret modeli kur. Bütün bu konularda yaratıcı ve yenilikçi ol.
  • Hukuksal altyapıyı önceden hazırla, pozitif hukuk ilkelerini işlet.

Bilimsel ve teknolojik inovasyonun en kritik halkası, vasıflı insan:

  • Bir çağrı yap ve insanları buna gerçekten inandır. Vasıflı insan özeldir ve saygındır. Bir ülkede insan gücü hesabında nicelik değil, nitelik önemlidir. Nitelikli insanın hangi şartlarda belirginleşeceğinden ve kolaylıklarının artabileceğinden mutlaka emin olması gerekir.
  • Vasıflı insanları keşfetmek, yetiştirmek ve aralarında sinerji yaratmak işin özüdür. Elinizde çok sayıda vasıflı insan ve gücü olmalıdır, çalışma alanlarında dengeli dağılmalıdır, onların özellikleri ve yaratıcı potansiyeli önündeki engellerin duyarlılıkla kaldırılması gerekir.
  • Vasıflı insanın sayısını ve çeşitliliğini artırmak adına yetiştirmek ve dışarıdan çekmek gerekmektedir. Dünyaca üstünlüğü kanıtlanmış bilim insanları, mühendisler ve inovasyon yapan kişilikler bulunup getirilmeli ve onlarla yenilerinin yetişmesi sağlanmalıdır. Çeşitli yetiştirme ve çalışma alanı ekipleri kurulmalıdır. İnovatif yetenekteki genç bilim insanları ön saflara sürülmelidir.
  • Vasıflı insanlar arasındaki rekabet ve işbirliği aynı anda sağlanmalıdır ve pozitif katkının değeri eksiksiz bilinmelidir. İnovasyon davasına hizmet etmek adına çalışmalar büyük bir disiplinle sürdürülmelidir.
  • Yaratıcı ruh geliştirmeli, potansiyel keşfedilebilmeli, yaratma kabiliyetine imkân verilmeli ve bütün bunlar sürekli bir sistem dahilinde olmalıdır.

Görüldüğü gibi Türkiye’deki mevcut yapıyı, yapılanları veya eksikleri ele almadan, sadece küresel güç mücadelesinde ne yapılması gerektiğini belirginleştirmek için bir yol haritası çizdim, sistem önerdim. Belirtilen sacayağına bağlı olarak; fırsat avcısı liderlik, vasıflı insan gücü ile gerekli altyapı ve sistemin inşası hususları öne çıkmaktadır. Bu konularda ülkeler veya şirketler için her zaman için bir fırsat vardır.

 

 

 

alintilanan kaynak:https://politikmerkez.com/genel/bilim-ve-teknoloji-politikasi/

Bu içeriği beğendiyseniz paylaşır mısınız?

Comments are closed.