“ISPARTA GÜLÜ” ‘NÜN ÖYKÜSÜ

GÜLÜN ÖYKÜSÜ
Türk gülü dünya markası oluyor
Isparta’da üretilen gül yağı ve gül suyundan oluşan ürünlerini ABD, Japonya, Singapur’a satmaya başladı.

Mayısta güneş doğmadan elle toplanan güllerden üretilen yağların çok kıymetli olup, ortalama 4 ton gülden bir kilo yağ çıkıyor. Markalı ürünlerin getirisi çok daha fazla.

Gülleriyle ünlü Isparta, 1800’lü yılların sonundan bu yana bu bitkiden para kazanıyor. Ancak sadece bir aylık bir sezona sıkışan gülyağı sektörü çok zor bir alan. Dünyanın birkaç bölgesinde olduğu gibi sadece mayısta Isparta’da da sabah güneş doğmadan elle toplanan ve “Rosa Damascena” adı verilen gül türünden elde edilen yağ, kozmetik sektörünün çok değerli bir ürünü. 4 ton bu gülden bir kilogramlık konsantre yağ elde ediliyor. Bu işten 40 bin civarında insan kazanç sağlıyor Isparta’da. Çok kıymetli yağın kilogramı ise 7 ile 7 bin 500 euro yani yaklaşık 22 bin liradan dünya piyasalarında satılıyor.

Ispartalılar da uyandı

Çok uzun yıllar Ispartalılar, katma değerli ürün üretip pahalıya satmak yerine ucuz fiyata başta Fransa olmak üzere hammadde olarak gönderiyordu. Son birkaç yılda Ispartalılar da uyandı. Artık yağlarını işleyip katma değerli ürün haline getirmeye başladılar. Markalaşma yolculuğuna çıkmanın zor ve keyifli yönlerini keşfettiler.

Rosa Damascena denilen bir gül türü vardır. O gül, Türkiye’de sadece Isparta’da, Bulgaristan’da Kazanluk, Fransa’da Centrafolia, Fas’ta Alba ve İran’da bulunur. Çalı türünde ürün çıkarılabilecek bir güldür.

Bu gül, yağından ötürü herhalde dünyanın “en değerli” endüstri ürünü.

Evet. Endüstriyel ürün olarak bu gülün yağı çok değerli. Diğer gül türlerinden çıkan yağ verimli olmadığı için Damescana yağı kullanılıyor.

Güneykent, Gönen, Keçiborlu ve Senir’in köyleri, Uluborlu’nun köyleri ve Eğirdir Gölü’nün çevresindeki Sorguncak ve Banus gibi yörelerde gül üretiliyor.

Mayıs ayı gülün açma ayıdır. Sabah güneş güllerin üstüne vurmadan toplanması lazım. Çünkü hava ısındıkça gülün yağı uçmaya başlar. Bu yüzden güller sabahın erken saatlerinde toplanır. 130 senedir Isparta’da gül, elle hasat ediliyor. Damescana, sadece Mayıs, Haziran ayı boyunca toplanır.

Isparta’da bu sektörde bizim gibi 5-6 büyük firma var. Yabancılarla ortaklık yapan bazı şirketler de mevcut. Kooperatifler var. Hani, “Gülü seven dikenine katlanır” denilir ya, bu söz çok doğrudur.

Ortalama 4 ton gülden bir kilogram konsantre yağ çıkarılır. Fiyatı çok yüksek olsa da kâr marjı yüksek değildir.
Gülyağının dünya piyasalarındaki fiyatı kilogramda 7 ile 7 bin 500 euro arasında değişir.

Dünya gül yağı piyasası, yüzde 60-70 oranında Isparta’dan doyuruluyor. 10 binin üzerinde aile gülle uğraşıyor. Aileleriyle birlikte 40 bin civarında insan gülden geçimini sağlıyor diyebiliriz. En büyük hammadde alıcısı Fransa’dır. Her yıl talebe göre 1000 kilogram konkret, 50 kilogram da konsantre yağ alır.

Cildi iyi nemlendirir

Ge­le­nek­sel ola­rak gü­zel­lik sek­tö­rün­de ya­ni koz­me­tik­te çok uzun asır­lar­dan be­ri kul­la­nı­lı­yor. Gül ­ya­ğı­na ‘yüz ya­ğı­’ da de­ni­lir. İçin­de 300’ün üze­rin­de kom­pe­nant bu­lu­nur. Ger­çek kon­san­tre gül­ su­yu ve ya­ğı, çok iyi cilt nem­len­di­ri­ci­dir. Çün­kü, kü­çük mo­le­kül­ler ya­ğı ne­de­niy­le cil­de iyi ge­lir. Nor­mal nem­len­di­ri­ci­ler­de mo­le­kül­ler bu ka­dar kü­çük de­ğil­dir.

İlk gülcü İsmail Efendi

Os­man­lı dö­ne­min­de bir­kaç böl­ge­de çı­ka­rıl­ma­sı de­nen­miş. Me­se­la Edir­ne de bu yer­ler­den bi­ri­si. 1889 yı­lın­da İs­ma­il Efen­di ad­lı bir gi­ri­şim­ci Bul­ga­ris­ta­n’­ın Ka­zan­luk böl­ge­sin­den Da­mes­ca­na gü­lü­nü bas­to­nu­nun için­de sak­la­ya­rak Is­par­ta­’ya ge­ti­ri­yor. Bir de­ne­me ya­pı­yor ve ba­şa­rı­yor. O za­man­lar İs­ma­il Efen­di­’ye çıl­gın di­ye ba­kı­yor­lar. Çün­kü, 3 yıl uğ­ra­şa­rak bir gül­den gül­ler üre­ti­yor. 1892’de ise ilk ha­sa­dı­nı alı­yor. Gül­le­rin ya­ğı­nı çı­ka­rıp sa­tı­yor. Her der­de de­va olan gül­ ya­ğın­dan iyi ka­zanç sağ­la­ya­cak­la­rı­nı dü­şü­nen Is­par­ta­lı­lar, böy­le­ce gül işi­ne gi­ri­yor­lar. Gü­lün Is­par­ta­’da ye­tiş­me­si­nin en önem­li ne­de­ni, yük­sek­te ku­rul­muş ol­ma­sı. De­niz­den 1000 met­re yük­sek­te ve ik­li­mi Da­mes­ca­na için çok uy­gun.

Bizim gülümüz Bulgar gülü olarak biliniyordu

Isparta ilk önceleri ve yıllar boyu Gülyağını bir hammadde olarak ucuza satmışlar. “Neden kendi markamızı yapmıyoruz” diye düşünerek önce bu işin kozmetiğine GÜLBİRLİK ve sonraları da özel sektör el atmış.
Kalite olarak Bulgar gülünden çok daha iyiyiz. Yurtdışında tanınmaya başladık. Bütün amacımız, para kazanmaktan çok Türk kökenli gül yağı ile gül suyuna itibarını geri kazandırmak.

Yıllar yılı Bulgarlar, Isparta’lı üreticilerden gül yağı alıp dünyaya satıyordu ve Bulgar gülü olarak tanıtıyorlardı.

Bizim güllerimiz “Bulgar gülü” olarak biliniyor. Şimdi bu imajı değiştirmeye uğraşıyoruz. Biz markalaşma yolculuğuna çıkarken ürünlerimizi de “Türk gülü” olarak tescil ettirdik. Ayrıca Süleyman Demirel Üniversitesi de 2005’te Türk Patent Enstitüsü’ne başvurarak “Isparta gülü” olarak tescil çıkarmış.

Araştırmalara göre 13’üncü yüzyıldan itibaren Osmanlılar’da çok ciddi gül suyu ve gül yağı ticareti görülüyor. Mesela, ilk kez gülün yağının çıkarıldığı yer olan Şam’dan 17’nci yüzyılda Edirne’ye güller getirilip ekimi yapılmış. Yine İbni Sina’nın reçetelerinde de güle büyük önem ve yer
verilmiş. Osmanlı saraylarındaki kadınların da vazgeçilmezi gül ve ondan elde edilen ürünler olmuş. Gülleri kaynatıp, ezerek banyodan çıkınca pudra şeklinde kullanırlarmış. “Mis gibi gül kokuyor” sözü de buradan geliyor.

Artık Türk markaları ABD, Çin, Hong Kong, Singapur gibi birçok ülkeye ürün gönderiyor. Şimdi, Fransa’ya da bu mayıstaki hasattan sonra markalı ürün gönderme işine başlayanacak.

Gülsuyunuın faydaları
Gül suyunun cilt bakımında çok faydası vardır, cilde tazelik verir ve cildi canlandırır. Yaşlanmayı geciktirir. Toksinlerin atılmasını sağlar. Serinletici ve ferahlatıcı etkisi vardır. toksinlerden arındırıcı etkiye sahiptir.

Gül yapraklarının kurutulmasıyla elde edilen gül çayı; vücudu toksinlerden arındırır, insanı rahatlatır ve ferahlatır. Stresi ve vücudun gerginliğini alır. Vücudun sağlıklı hareket etmesine yardımcı olur. Terlemeye karşı etkilidir. Gül çayı ayrıca, bağırsakları rahatlatır ve bulantıyı keser. Gül yaprakları ile banyo yapılırsa cilde ipeksi bir yumuşaklık kazandırır.

Gül yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen karışımla göze banyo yaptırılırsa göz kanlanmasını ve göz nezlesini giderir. Gargara yapılırsa ağız yaralarına ve diş ağrılarına faydalıdır. Gül yağı ve gül suyu cildi gerginleştirir ve canlılık verir. Hafif müshil etkisine de sahiptir.
Yaygın olarak gül suyu ve gül yağı şeklinde kullanılır. Kozmetik sanayide kullanılır. Reçel olarak yenildiğinde mideyi kuvvetlendirir. Gül suyu cildi güzelleşterir. Gül suyuna batırılmış bez alna konulursa baş ağrısını giderir. Taze gül yapraklarının badem yağına batırılıp bir süre bekletilmesi ile elde edilen Gül yağı, göz çevresindeki kırışıklıklara, yarım saati aşmadan, uygulanıp temizlenirse faydalıdır.

Bu içeriği beğendiyseniz paylaşır mısınız?

Comments are closed.